Instagram -->

29 October, 2008

Ha Erişte, Ha Spaetzle...

Bakkala çocuk yollama kavramının bir de şöyle carpıtılmış hali vardır:

Akşama yeşil mercimek çorbası yapılacaktır. Şef'in canı içine erişte koymak ister ama evde erişte ne geze. İşteyken msn üzerinden işten erken çıkacak Martin'e hemen mesaj yollanır:

"Can you get erişte from Turkish Bakkal?" 
Şimdiye kadar Martin artık bakkalın ne olduğunu bilmektedir.
"Huh? What is that?"
"Turkish Spaetzle, kind of." 
Hani çocugun aklına bir tat gelsin de, heyecanlansın diye.
"How do you prounounce it?" 
Akıllı çocuk mirim.
"Erishte. Write 'erişte' on a piece of paper, remember the 's' has a tail and give it to the guy, he'll get it for you."
"Ok."

Martin gider, 25 yaşının bütün olgunluğu ile bakkal amcaya uzatır kağıdı. Artık yüzünde 'bizim hanım yolladı, kısa saçlı olan hani' imasi mı yüklüdür yoksa bakkal amca bu tip muamelelere cok mu alışıktır bilinmez ama, hemen anlar da tutuşturuverir erişteyi eniştenin eline. Tabi ben bakkal amcaya eniştenin enişte değil, suç ortağı ldugunu, benim de hanım değil oylesine bir kız olduğumu anlatmaya calışarak vakit kaybetmemişimdir. Nitekim en yakın arkadaslarımın bile bazen anlamaktan aciz oldukları bu ilişkinin boyutlarını oturup Queens'deki bakkal amcayla tartışacak değilimdir.

Akşama leziz erişteli yesil mercimek corbasi... bi de zeytinyağlı yaprak sarma... ardından da künefe... Martin cok sever...Bekleriz...



No comments:

Post a Comment